FANTASTİK KAHRAMAN
İlk çağlarda bir adam, iri yarı, çıplak ama her tarafı siyah kıllarla
kaplı, orangutan gibi. Bu adam dinozorlardan kaçıyor. Kaçarken bir çırpıya basıyor ve çıt sesiyle
birlikte kendisini Orta Asya'da bir köprünün başında Deli Dumrul olarak
buluyor. Gelenden geçenden haraç alıyor,
köprüden geçme parası istiyor. Vermeyeni dövüyor, karşı çıkanı öldürüyor.
Acımasız bir tip. Aynı zamanda da korkunç.
Şimdi bu orangutan tipine ilaveten üzerine o zamanın giysileri
giydirilmiş ama yine de tipsiz.

O sırada köprünün başına güzeller güzeli Bey
kızı BÖRTE geliyor. Börte atı Yamaç Gülü'nün tepesinde bir peri kadar güzel, uzun
siyah saçları sırtına kadar dökülüyor, sarı pelerini rüzgardan uçuşuyor, uzun beyaz
entarisi ile bir papatya gibi atının üstünde süzülüyor. Kaşları yay gibi,
gözleri çekik, bakışları insanın içine işliyor,
Go Ara gibi ela gözlü ve ela gözlerinden sen
suçlusun diyor adeta.

Bunu gören Deli Dumrul’un siyah kılları bir anda dökülüyor. Cascavlak
kalıyor derisi,
ama duruyor gerisi.
Yakışıklı bir savaşçıya dönüşüyor kendisi.
Tuttuğu gibi kucaklıyor Börte'yi ve bir anda köprünün diğer tarafına
geçiriyor. Bu esnada gözleri birbirine değiyor. İlk görüşte aşk.
İki şahit huzurunda evleniyorlar. Börte ile
evlenen Deli Dumrul birden Cengiz Han’a dönüşüyor. Orta Asya’ya hükmediyor.
Börte ile Cengiz Han'ın sekiz çocukları oluyor.
Dokuzuncu çocuğuna hamile iken Börte Camoka tarafından kaçırılıyor.

Bunu duyan Cengiz Han Camoka'nın belini kırıyor ve aynı anda Tarkan’a
dönüşüyor. Kendisini Açık Hava Konserinde “Dudu dudu dilleri gözleri derya
deniz” şarkısını söylerken buluyor. Artık yakışıklı bir adam olmuş, sesi de güzel,
gözleri de yeşil. Bir sonraki gün Belgrad Ormanlarında yürüyüş yaparken yine
bir çırpıya basmasıyla çat kendisini Aşık Veysel'in yanında Sivasın Şarkışla'sında
buluyor.



Aşık Veysel’in sazının telini kırıyor. Aşık Veysel kızıyor tabii ki,bizimki diyor ki "yav görme engelli adam nasıl gördü ki" diyor.
Aşık Veysel cevaben “ Güzelliğin on para
etmez, bu bendeki aşk olmasa” deyince bizimki şaşırıyor. Görüyormu ki lan bu
diyor. Aynı Metin Şentürk.
O da görme
engelli ama görüyor sanki. Sonra bakıyor ki Aşık Veysel bizimkinde bir numara
yok, son sözünü söylüyor. “Benim sana verebileceğim çok bir şey yok aslında;
çay var içersen, ben var seversen, yol var gidersen” diyor. Yani ya otur çay
iç, benim yanımda kal, benim gibi ol, ya da yoluna git, yol yakınken demek
istiyor.
Bizimki tabii ki bunları
duyunca bir kal geliyor kendisine, dışarı bahçeye çıkıyor, yine bir çırpıya
basıyor, çat sesiyle kendisini Mısır’da Kleopatra’nın karşısında buluyor. Kleopatra;
Antonius ve Sezar’dan ayrılmış, beş çocukla ortada kalmış, kahramanımız
kendisini görünce bu ufak tefek ama esmer ve siyah gözlü kadına aşık oluyor.
Kleopatra da onu görünce yıldırım aşkına tutuluyor ve siyah olan gözleri birden
menekşeye dönüşüyor. Ki Kleopatra her aşık oluşunda gözlerinin rengi
değişirmiş, erkekler o yüzden ona aşık olurlarmış. Menekşe gözlerinin içinde
kaybolan kahramanımızın Kleopatra'dan bir kız çocuğu oluyor ve bu kız daha sonra
da Mısır Kraliçesi oluyor.

Kahramanımız daha sonra yine bir çırpıya basarak kendini Babil’in Asma
Bahçelerinde Hammurabi ile dolaşırken buluyor, ona Hammurabi Kanunları'nı
yazdırıyor.
Aynı zamanda Çatalhöyük'te çatal, Alacahöyük'te kaşık yapıyor ve Anadolu'da çatal kaşıkla yemek yeme işini başlatıyor. En son çırpıya basıp da
çat edecekken bu sefer Uzaylılar tarafından kaçırılan kahramanımızın akıbeti artık
bir sonraki sezona kalıyor.


Uzaylıları bile karıştıracak, Trump’ın burnunu sıkıp, Melani’ye
asılacak kadar ileri gidecek olan kahramanımız, bir anda Hun Kralı Atilla’ya dönüşecek
ve Romalıları haraca bağlayacak, İmparatorun kızı ile evlenerek, Roma’yı
fethetmekten vazgeçecek, daha sonra Büyük İskender olarak Hindistan’a sefer
düzenleyecek, oradaki
yabani filleri
evcilleştirip, sirklerde dans ettirecek, bir anda Padişah Sultan İbrahim’in
kızı Şekerpare’yi kaçırarak padişahı delirten ve Deli İbrahim lakabı almasını
sağlayan kahramanımız, padişahın kızı ile evlenip
Damat Paşa olacak, sonra Sultan İbrahim
delirince Deli Damat Paşa unvanı alacak olan kahramanımızın yeni maceraları devam edecek.
NOT : Gerçeklerle ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.
23 Haziran 2019 HASAN K.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder