PRENS İLE
SARAY HANIMI
Çok eski zamanlarda ülkelerden bir ülkenin bir
Prensi varmış. Bu Prens hizmetçiden doğma imiş ama enine boyuna, bileği
bükülmez, sözü kesilmez, savaşçı mı savaşçı, adil mi adil, bilgili mi
bilgiliymiş. Adı da Lagün’müş.
Günlerden bir gün babaları Kral ölmüş, abisi Prens Yuncan Kral
olmuş, fakat daha önce krallık yapmış olan amcalarının oğlunun da krallıkta
gözü varmış, karda yürür izini belli etmezmiş, çok da sinsi birisiymiş. Aklı
yerine kılıcını çalıştırır, kasap gibi adam doğrar imiş, kan severmiş, insan
sevmezmiş, adalet duygusu yok, vicdanı hiç yokmuş. Gözü dönmüş biriymiş. Aklı
fikri kral olmakta, krallıktaki kral başta olmak üzere, Veliaht Prensi de
onların etrafındakilerini de öldürmekmiş. Onun adı da Litan’mış.
Bir gün haince bir plan yapmış ve bunu
uygulamaya koymak için de cariyesinden yardım istemiş. Demiş ki, bana öyle
birisini bul ki bu planı uygulamak için şu iftiraları atayım ve bunu şehrin her
yanına yayayım demiş. Cariye Bokdan da şehrin dilenciler kralı Dalmon’un
çocukluk aşkıymış. Buna güvenerek Dalmon’un kapısını çalmış. Dalmon’dan yardım
istemiş. Şu ana kadar sürekli Prens Lagün’ün tarafında olan Dalmon çocukluk
aşkını kıramamış ve Prens Litan’a yardım etmeye karar vermiş. Şehrin her
tarafına dilencileri vasıtasıyla el ilanları dağıtmış ve bu el ilanları ile
Prens Lagün’ün ölen Kralın oğlu olmadığını yaymış. Prens Litan’da bir dilekçe
yazdırarak Prens Lagün’ün tahta çıkmak için ihanet planları yaptığını
bildirmiş.
Bunun üzerine Kral Yuncan Prens Lagün’ü
tutuklatmış. Bana karşı nasıl hain planlar yaparsın diye de haşlamış. Seni
yargılayacağım. Suçlu görülürsen seni asacağım demiş. Güya ondan hiç böyle bir
şey beklemezmiş, çok alınmışmış. Çok sinirlenmiş ve kızgınlığından sarayın
tavanları ve tabanları erimişmiş.
Hemen bir soruşturma açılmasını emir buyurmuş
ve soruşturmanın başına da eski hain müfettişlerden Başmüfettiş Bunco’yu
getirmiş. Müfettiş Bunco hainlikte sınır tanımayan, gözü kara, arkadan iş
çevirmeyi, plan yapmayı, iftira atmayı ve birilerine kazık atmayı çok seven
biriymiş. Hemen Prens Lagün’e yakın iki arkadaşını tutuklamış ve evlerine de
zehir koydurtmuş, onu da bulmuş gibi yapmış. Bakın demiş kralı zehirlemek için
plan yapıyorlardı. Prensin işbirlikçisi bunlar demiş. Kral küplere binmiş. Daha
da hırslanmış.

Hemen
Prens Lagün durumu krala arzetmiş. Kral’da;
“Aaaaa
öylemiymiş, vah vah yanlış anlamışım yav. Demek bizim tatlı prensimiz Litan
yazmış dilekçeyi ha. İyi iyi bir daha lazım olursa bizde ona yazdıralım
dilekçeleri. Çok beğendim dilekçe yazışını, az kalsın beni kandırıyordu. Seni
de suçsuz yere öldürüyordum. Neyse o yine cariyeyle dolaşsın, genel evde içsin,
o insan kaçakçısı ile planlar yapsın. Bırakın zahir gariban yav. Ellemeyin.
Arada bir canı sıkılınca birkaç kişiyi öldürsün. Zaten COSUN ülkesi ne ki, bir
evleklik yer. Ne kadar adam öldürürse ÇİN’den o kadar adam ithal ederiz. Ona
herşey serbest. Aman ha Prens Lagün sen dikkat et, sakın ola imzasız da olsa
mektup filan getirme, yırt,yak dilekçeleri, daha kalem elindeyken imha ettir.
Yoksa yakarım seni.” demiş, sonra yaverine dönüp “Ne diyordum ben, Prens
Litan’ı i çok severim. Bana oradan bir but kesip getirsin, cüsseme göre iri bir
but olsun. Yahni yapın akşama yiyeceğim. Boğazıma düşkünüm. Canım Litanım
benim. Sensiz ben ne yaparım. Bir arzusu olursa çekinmesin gelsin, onun için
her yol COSUN” demiş.
Fakat
hain Başmüfettiş Bunco Prens Lagün’ü yargılatmakta direnmiş, kendini
soruşturmada yargıç yaptırtmış. Bu adam kendini kral bile yaptırabilirmiş ama neyse
ki kan testine tabi tutuyorlarmış da adamın kanı tutmuyormuş. Yoksa onu da
olurmuş. Onun annesi de hizmetçiymiş üstelik. Her şeyi tutuyor ama kan grubu tutmuyormuş. Kan grubu
Kral + olcakmış. Artısı varmış ama Kralı yokmuş kanında.


Meğerse Yoji gizlice Prense tuzak kuran bu hain Prens Litan ile Başmüfettiş Bunco’nun peşindeymiş, dağlarda saklanıyormuş.
Kaplanlarla arkadaşlık kurmuşmuş. O iki haini kaplanlara bu kaçırtmış. Kaplan
ininde onları bekliyormuş. Bu ikisini kaplanlar getirince onları bir güzel
benzetmiş. Prens Litan’ın yanında taşıdığı bu çok tesirli zehri alıp bunlara
içirmiş,

Prens Lagün ise Kral olduğu ilk gün emir vermiş
ve Efendi Munsu’yu en uzak köye Muhtar olarak göndermiş, gözümün önünden
gitsin, bana bulaşmasın, yoksa onu fena yapacağım demiş. Efendi Munsu kendisini Muhtar yapan Krala yine sarılarak, abi abi sağol diyerek, son bir defa yapışkan
bir şekilde yılışarak veda etmiş.

NOT : Haechi dizisinden esinlenilmiştir.
29 MART
2019 HASAN K.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder