27 Ocak 2019 Pazar

GÖRGÜSÜZ YENGE, SKEÇ


GÖRGÜSÜZ YENGE


- Kız Aysel huuu biz geldik kız aç kapıyı.
- Aaaaa Safer ağabey, Garibe Yenge, hoşge… hayırdır?
- Ne hayrı kız. İstanbola geldik, bi bizim geline uğrayıverelim dedik. Birkaç hafta kalalım da bizi gezdirsin, bi göstersin etrafı neyi,  sıkıldık evde kız.
- Neee? Birkaç hafta mı, habar vermeden mi yenge?
- Ne habarı. Abinle yengen geliyor. Habar verilirmiymişkine, sen her daim hazır olucan.
- Yav yenge İmad evde yok, çocuklar okulda, her yer her yerde, yemek neyin yok. Ne demek habarsız?
- Kes konuşmayı, ağaç ettin bizi, çekil kenara da bir oturalım, soluklanalım, sonra bizim odayı gösteriver.
- Ne odası yenge. Burası iki odalı bir gecekondu. Bir odada çocuklar bir odada biz kalıyoz.
- Tamam o zaman, at çocukları ordan, o odada biz kalırız. Sizde hep barabar beş kişi aynı odada yatın. Birkaç hafta idare edin yav.
- Yav Görgüsüz, yani Garibe yenge, hakkaten bir garipsin ha. Üst üste koysan sığmayız be.
- Yav. Safer bir şey söylesene şu geline yav. Dut yemiş bülbül gibin duruyon orda. Ne biçim kardeşin var, ne biçim karısı var. Bak bizi birkaç hafta misafir edemiyorlarmış, yer yokmuş falan filan, yav dışarıda yatarım misafiri yatırırım, birkaç hafta yav ne olucak, Değil mi Safer?
- Ben bilmem eşim bilir.
- Yav. Safer ağabey, anlayışlı olun biraz, bak İmad on saat çalışıyor. Akşamın geç vaktında geliyor, yorgun argın, nasıl bu adamı dışarı atarsınız da yatarız dersiniz? Ağabey bari şu görgüsüz, ayy Garibe yengeme bir şey söyle yav. Gidin otelde neyin kalın. Bir akşam yemeğe alayım sizi amma o gün de bugün değil. Kusura bakmayın.
- Yuhh! utanmaz gelin. Taaa Sivas Kangal’dan kalkıp gelelim sen bize otelde kalın deyiver. Kız utanmaz gelin, bir otel kaç para sen biliyon mu?
- Peki görgüsüz ayy Garibe yenge habarsız geldiğin evde ne bulacağını biliyon mu?
- Neye haber vercemişim? Abisi kardaşına geliyor. Neyine habar verecekmiş? Yabancı deliz ki biz haber verelim. Kardaşız biz kardaş.
- Eee o zaman neye alınıyon ki, yer yok, İki odalı bir gecekondu, sıkış tepiş bir yer. Aynı yerde yiyip içip yatıyoz. Seni nereye koyak?
- Aha utanmaza bak. Tabii ki kendi yerini bana vercen. Ben misafirim. Orasını sen düşün nerde kalcanı. Beni yatırıcan kendin uyumaycan. Ev sahaplığı budur.
- Yav. Görgüsüz ayyy pardon Garibe Yenge. Sen Sivas’ın Kangal’ında, o kar altında,  soğuktan donmuşkene, bizi Kangal ahırında yatırmadın mı? Üstümüze saman örtmedin mi? Hayvanlara yem etmedin mi? Yarısı gün de def etmedin mi?
- Ööhhööö öyle mi yapmışam. Hiç habarım yoktu. Bizim böyük kızın icadıdır. Safer ağabeyin öyle demiştir ki her zaman öyle şeyler der o, de mi len Safeeer.
- Eeeee ben bilmem, eşim bilir.
- İşine gelmeyince eşin bilir. Çok biliyonuz siz karı koca maşallah. Oturun birer bardak su için. Bir lokma da ekmeğim var yiyin ve gidin. Eğer İmad gelir de sizi görürse köpekler aklına geliverir benden söylemesi.
- Ne diyon sen gelin yav. Sen şimdi bizi dışarı mı atıyon? Biz bu koca İstanbolda yol bilmeyiz, iz bilmeyiz. Nere gideriz?
- Peki buraya nasıl geldin görgüsüz yenge?
- Ne diyon sen şimdi bana kötü bişey mi söylüyon, görgüsüz neyin dedin gibi geldi. Garibe deycedin herhal?
- Deycedim amma demiyom. Çok dedim çünkü. Sen şimdi biraz nefes al, nefesini vermeden de heybeni sırtına yüklen, gerisin geri geldiğin yerden dön yenge.
- Yazıklar olsun. Utanmaz olduğunu biliyodum amma bu kadar da dememişim.  Ne yapar eder bizi birkaç hafta misafir eder demişim. Konu komşuya da habar vermişim, bizim Aysel geline gidiyoz demişim.
- Yav Garibe yenge, söylediğini kulağın duyuyo mu senin? Tekrarlayıp duruyon birkaç hafta diye, insan birkaç gün der. Ne demek hafta yav?  Hiç mi vicdanın yok senin?  Bir gün bile misafir etmediğin kişilere birkaç haftalığına kalmaya geliyosun, bir de habarsız geliyosun. Görgüsüz deyince de bana mı dedin diyosun?
- Öhöm. Yanı. Biraz bizim böyük kızın kabahatı var. Saferin de amma benim heç günahım yok Aysel. Ben ahırda yatmasınlar da odunluk da kalsınlar dediydimdi. Orası daha dardı amma en azından hayvan yoktu. Bizim böyük kız üşümeyin deyi hayvanların yanına koymuş sizi.
- Pes valla görgüsüz yenge yav. Bir de kendi ağzınlan söylüyon ya. Eyi ki dışarda yatın dememişsiniz yani. İmad o günü heç uyumadı. Çocukları zor bela uyuttuk da biz sabahı zor ettik. Gelen otoboslan da döndük getti. Bi daha abim ilen yengemi  görmek istemeyom dediydi. Bak bu kadan söylüyom, yol yakınkan gidin. Sona bir de dayak neyin atmasın ona göre.
- Neee. Bi de misafir etmeyonuz da dövceniz mi bizi? Bütün köye anlatırım bak. İmad ağabeyine vurdu derim. Habarın olsun.
- Yav. Görgüsüz yenge. Deyom kine İmad çok kızdı. Gözüm görmesin dedi. Neyin anlamıyon? Sen adamı delirtçen mi? Abi gardaşı birbirine düşüncen mi? Neye abisine el kaldırsın kine, görgüsüz yengesine kaldırıverir. Sen de anlatıverirsin.
- Duydunmu Safer? Bak bunla bir olmuşla bizi dövceklemiş, sokağa atçaklamış, İmad geliyomuş, gidin diyo.
- Ben bilmem İmad bilir.
- Neee??? İmad mı bilir. Yani diyon ki, İmad dövsün bizi.
- Ben bilmem İmad bilir.
- Pes bu adamdan da haaa. Hep böyle bu oturduğu yerden kalkmaz, herşeyi bana bırakır. Sonra sen bilirsin deyip sıyrılıverir.
- Senin gibi bir karısı olunca insanın bildiği varsada unutmuştur Yenge. Al bu Safer ağabeyimi de yola koyul. Adamcağızın kendi var, ağzı yok. İki kardaşı vurdurtma birbirine, kalk git gerisin gerine.
- Öyle deyon gelin haaa. Vaaay bee. Ne umduk ne bulduk. Böyük kız dediydi. Habarsız gitmeyin anne. Yengem kızar. Biz barı gelmeyelim siz gidin, hem de masıraf olmaz dediydi.  Gelmedileee.
- Doğru demiş. Eyi yapmış. Sen bizim halımızı bilmeden etmeden, sana geldiğimizde de halımızı hatırımızı sormadan yollarsan olcaaa budur. Kusura kalmayın. Hadi size güle güle.
- Hadi Safer kalk gideyoz. Otobos garajına kadan yolumuz var. Şu heybeyi de sen alıve. Boşuna getirdik. Doldururuz da döneriz dediydik amma olmadı. Boş ellen bomboş çevriliyoz.
- Haydaaa bi de hediye bekleyodun yenge?  Pes yanı. Gelen eli dolu gelir benim bildiğim yav. Gidekene heybe doldurcamiş, pek biliyon sen. Yolda doldur bakalım. doldurabiliyon mu?
- Neye doldurcam? Paramı vakine dolduram. Boş getirdik boş götürüz işte sizin ayıbınız.
- Yav görgüsüz Yengeeee!!!  Çek git yav. Bak sinirleniyom bak. İmad gelmeden ben şimdi seni evire çevire dövcem bak. Geliyola bak. Yürü gittt!!!
- Koş Safer koş. Valla vurcak lan bu bize. Utanmaz gelin. Bütün köye anlatmazsam seni. Kovaladı bizi deycem  bak. Ne heybemi doldurdu, ne de bizi uyutturdu deycem. Birkaç hafta bile bize dayanamadı deycem. Bir bardak soğuk suylan geri yolladı deycem. Evinde de bir kuru ekmek vamış onu uzattı, ben de yemedin deycem. Deycem de deycem. Rezil etçem seni gör bak…
- Söylemezsen hatrım kalır. Görgüsüzlükte sınırın yok. Bi de almış adamı yanına kendine kalkan yapmış, kim takar seni. Yürü git. Bak İmad geliyor bak. Koşun koşun yetişir baakkk…

NOT : Gerçeklerle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.


26 Ocak 2019                        HASAN K.


 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder