24 Aralık 2023 Pazar

ÇÖPÇATANLAR, SKEÇ

 



ÇÖPÇATANLAR

 

Günlerden bir gün The Matchmakers (ÇÖPÇATANLAR) diye bir dizi izliyordum. Dizideki Prens ve Çöpçatan kızı izlerken, onların birbirlerini sevdiklerini ama bir araya gelemeyecekleri düşüncesiyle birbirlerine kaprislerini içeren bir KISA OYUN yazayım dedim. Bakalım Prens ve Çöpçatan kızımız neler demişler; Buyurun;

-       Seni seviyorum.

-        Ben de seni seviyorum ama biz birlikte olamayız.

-        Eee neden?

-        Senin boyun çok uzun. Yakışmıyoruz.

-         Kısaltırız.

-         Nasıl olacak?

-         Gövdeden azcık keseriz olur biter. Bacak boyunu kısaltırız. Şort yaparız.

-        Aaaaaa olur mu hiç öyle şey. Ayrıca ben soyluyum. Çöpçatan falan değilim. Jung ailesindenim.

-         Haaaa olmadı şimdi. Soyluysan iş değişir.

-         Bir de çocuğum var.

-       Ha o zaman tamamen değişir. Bak ben bunları bilmiyordum öğrendiğim iyi oldu. Hâlbuki ben sana ASALET satın almıştım. Hepsi boşa gitti. Şimdi o ASİL soyu kim kullanacak?

-        Esas çöpçatan kıza veririz gitsin.

-        Yapma yav. Kim o?

-        Şu köle tüccarının aradığı kadın.

-        Ha o mu? Şimdi bulduk onu. Meğer birbirlerini arıyorlarmış. Biz de ne zannettik yav.

-        Bu arada iyi oldu. Kaçırılan Veliaht Prensi de kurtarıverdi. Kurtardı ve gitti. Ne güzel adam. Hiç kendine yontmuyor. Asil vesselam.

-        Teğmen eskisi canım. Ne asaleti. Bildiğin hamal.

-       Yok yav. Asil adam. Ben Veliaht Prensi kurtarsam general yaparlardı beni. Bak hiç bir şey istemeden çekti gitti adam. Peki, bizim yaşlı bekâr kızımız ne olacak?

-        Veliaht prens çok küçük ama nasılsa büyür. Aralarını yapıverelim gitsin. Birbirlerini seviyorlar. Sanki BENİM KALBİM ÇARPTI. Bak pat pat. Duyuyorsun değil mi?

-        Yahu ben onu benim yanımdayken senin kalbin çarıpıyor diye biliyordum. Hani beni seviyordun ya.

-        Orası öyle de. Pat pat motoru gibi kimi görse çarpıyor. İdare ediver. Seninleyken çarpması bir başka ama PAT PAT PAT diyor. Diğerlerinde sadece PAT diyor. Bilmem anlatabiliyor muyum.

-         Haaa anladım. Şimdi oldu. Ama yine de biz ayrılmalıyız. Sen köyüne, ben köyüme.

-        Olur. Hele şu bekârları bir evlendirelim de. 

-         Senin için Ssangensulsa diyorlar doğrumu?

-       Yok canım. Benden öyle şeyler olmaz. Dilim dönmüyor zaten böyle şeylere. O kör kadın öyle dedi diye. Ben erkek adamım olmaz benden.

-        Ben kadınım ama benden de olmazmış. Sen yalancı ssangensulsasın diyorlar.

-        Eee zaten öylesin. Başkasının kılığına girdin. Onun adını kullandın. Doğruya doğru. Sahtesin.

-        Sen şimdi bana sahte mi dedin. Bir daha görüşmeyelim. Ben gidiyorum.

-        Dur yav. Daha karpuz kesecektik. Nereye? Gel şunları bir birleştiriverelim. Ondan sonra gidersin. Pes yav. Yine hasta olcam bak. Mektup var mı bana Eşek yuları tutan oğlan?

-        Yok efendim.

-        Gelirse haber ver. Hemen tabuttan kalkar gibi kalkarım bak. Canlanırım. Sen şimdi benim için hasta de. Aşk Hastası.

NOT :   Ssangensulsa; Eski Kore'de Çöpçatan Tanrıçası anlamına gelen bir kelime. Yani çiftleri görür görmez anlayan, çiftleştirmelerinin mutlak doğru olarak kabul edildiği düşünülen olağanüstü kişilikler. 


08 ARALIK 2023        HASAN K.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder