9 Aralık 2020 Çarşamba

DISLIKE YANLIŞLIKLARI, SKEÇ

 

DISLIKE YANLIŞLIKLARI

 

Abbas Ağa yılların verdiği yorgunlukla pencerenin kenarına uzanmış, uzaklara dalmıştı. Pencerenin önünde uçan kuşlara el sallıyor. Onlara yem vereceğim diyerek kuru ekmek arıyordu. Kuru ekmekleri de ufalayıp kuşlara atıyordu. Camı da açmış maskesini de takmıştı. Onları seyrederken buğulanan gözlüklerinden de havanın bugün ne kadar puslu olduğunu zannediyordu. Halbuki hava günlük güneşlikti. Yağan yağmurun ardından toprak kokusu her yanı sarmıştı.

Ağaçlar yapraklarını dökmüş, çıplaklaşmışlardı. Çöpleri toplayan çöpçüde artık daha da rahattı. Yaprak toplamaktan kurtulmuş, bankın üstüne oturmuş, rahatça sigarasını tüttürüyordu.

Cadde boyu arabaların sağlı sollu parklarından yol görünmez olmuş, insanlar sokakta yürüyemiyor, Çöp Kamyonları çöplere yanaşamıyor, arabalar aradan geçmek için tabiri caizse birbirlerini yiyorlardı. Korna sesleri kulakları tırmalıyordu.

Abbas Ağa bunlara bakarken birden uyandı sanki, bir şey aklına geldi.

- Ezel oğlum, dedi.

- Buyur baba.

- Dislike yanlışlıkları.

- Af buyur.

- Oğlum bilmiyor musun? Like : Beğendim. Dislike: Beğenmedim demek.

- Baba ne alaka ya. Sen nereden biliyorsun böyle şeyleri.

- Oğlum akıllı telefon aldık, bilgisayarda diziler filan seyrediyoruz ya.

- Eeeeee

- işte instegrama giriyoruz, feysbook'a giriyoruz, twittere giriyoruz filan.

- Aboooo!

- Oralarda böyle resimlerin, yazıların altlarına tıklıyoruz, anladın mı?


- Yani.

- Oralara ben hep Dislike atmışım. Yani beğenmedim demişim.

- Ne var bunda. Ben hiç tıklamadım mesela. Bilmiyorum yani.

- Eyvaaaahhh! Bilmiyor musun?

- Bilmiyorum tabii baba. İşten eve, evden işe. Ne zaman uğraşacağım ben bunlarla.   Maşallah senin vaktin bol.

- Bol da. Yanlışlığı nasıl düzeltecegim onu bilmiyorum. Zilli Zarife şimdi beni öldürecek.

- Niye ya.?

- Onu takipteyim.

- Eeee ne olmuş?

- Tek takipçisi benim.

- Eeeee.

- Yani ben de onun fotoğrafının altına; like-dislike yazıyor ya. Bilmeden dislike'na basmışım. Yani onu beğenmedim demişim. Yani şimdi ne olacak benim halim?

- Baba ya. Geldin 66 yaşına. otobüs beleş diye sabah akşam binip gidip geziyorsun.  Öncelik var diye dakika başı ilaç yazdırmaya gidiyorsun. İki laf ederiz diye o kapı bu kapı senin dolaşıyorsun. Bir de tutturdun like-dislike. Kimden öğrendin bunları ya. Madem bilmiyorsun niye basıyorsun? Öğrendin mi şimdi like - dislike?

- Öğrendim ya oğlum sana da anlattım.

- Ama öğrenirken de büyük bir pot kırdım diyorsun yani. O zaman özür dile.

- Ha yaşa öyle yapayım bari.

- Artık like.dan başka bir şeye basma.

- Türkçe yazsalarmış iyi olurmuş da buralara böyle şeyler yazmışlar. Basmasan olmaz şimdi. Zilli Zarife darılır dedim idi. Halt ettim.

- Tamam baba. Bak sen kuşlara yem at. Çayı demle, iç. Keyfine bak. Sana ne el alemin Like.ından Dislike.ından ya.

- Öyle deme oğlum. Şimdi ben de gençlik fotoğraflarımı, yaptığım ettiğim şeyleri, başarılarımı, kariyerimi, hobilerimi filan yükledim. Ya bana da dislike atarlarsa???

- Ha???

HASAN K.           09 ARALIK 2020


























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder