13 Ocak 2019 Pazar

ŞÜPHECİ, SKEÇ


ŞÜPHECİ


- Yönetmenim, yönetmenim!
- Ne var Ahunaz.
- Efendim Ceyda Şefim yeni bölümün yüklenmesine izin vermiyor.
- Nasıl vermiyor yav? Sebep neymiş?
- Bu hafta da Dalya'nın aynı entrikaları yapacağından şüpheleniyormuş. Yüklemeyin diziyi kalsın diyor.
- Olur mu öyle şey yav. Seyirci bekliyor. Bak saat kaç oldu.
- Biz de çok ısrar ettik. Herkes bekliyor dedik. Bu sefer demez mi kim o bekleyenler? Niçin bekliyorlar? Bekliyorlarsa bekledikleri için mi bekliyorlar? Bu bekleyenlerin kusuru diyor.
- Yav olur mu öyle şey. Seyircinin kusuru mu olurmuş. Fesuphanallah şaştım kaldım yav.
- Bununla da kalsa iyi efendim. Siz de Dalya ile ortak mısınız yoksa, işbirliği içinde misiniz? Niye diziyi yüklemekte ısrar ediyorsunuz diye bize sardı bu sefer. Şaştık kaldık efendim.
- Yapma yav. O derece ha. Niye bu kadar şüpheleniyor ki çok merak ettim ben de.
- Dizideki Dalyadan şüpheleniyor, bizi de Dalya yerine koyup, bizden de şüpheleniyor.  Biraz önce su içmeye kalktı. Dalyada bu bardaktan mı su içmişti diyor. Dizide elinde bardakla dolaşıyormuş da.
- Pes arkadaş bu ne yav. Ne olmuş buna böyle.
- Selvinaz’da nerden bulduysa bu kış gününde dondurma yiyordu, demez mi Dalya'nın yediği dondurmamı o? Siz onu mu taklit ediyorsunuz?
- Ama bu kadar da şüphecilik olmaz ki Ahunaz yav.?
- Yönetmenim yani ne yapacağımızı şaşırdık. Masadan kalkıyoruz. Nereye? Dalya'yamı gidiyorsunuz? Diyor. Şimdi neyi ispiyonlayacaksınız ona diyor.
- Vaaaay Dalya ile bozmuş kafayı demek ki.
- Herşeyden şüpheleniyor efendim.  Kararsız tavırları da bıktırdı bizi yani. İstifa etmeyi düşünüyorum.
- Olur mu öyle şey yav. Konuşur hallederiz. Buluruz bir çaresini.
- Siz halledin efendim biz çok denedik. Hatta dedim ki Ceyda Hanım bir psikoloğa görünseniz bu kadarı fazla değilmi diyince; Sen bana hasta mı diyorsun şimdi. Benim şüphelerimin yersiz olduğundan mı şüpheleniyorsun? Yani ben şüphe hastalığına mı yakalandım. Bana ne hakla psikiyatri tedavisi önerirsin? Demezmi?
- İyi niyetini kötüye yormuş demek ki? Peki ben ne söylesem bana da aynısını mı söyleyecek yani.
- Bilemiyorum artık, bence kendinde bir güvensizlik ve kararsızlık durumu var. Çözemedim. Dalya paranoyası baş göstermiş bana göre, her bölümde aynı şüpheyi duyuyor.
- Ne yapsak ki? Dalya'yı diziden çıkardık desek.
- inanır mı ki efendim.  Dalya'nın bardağını ve dondurmasını burda gören, Dalya diziden çıkmış desek inanır mı? Sanmıyorum.
- Bir deneyelim bakalım, sen çağır Ceyda Hanımı bir de ben konuşayım.
- Peki efendim.
Biraz sonra;
- Beni çağırmışsınız Yönetmenim. Hayırdır?
- Hayır hayır. My OnlyOne 69.ve 70.bölümlerin yüklenmesine karşı çıkıyormuşsun?
- Doğrudur efendim. Bildiğiniz gibi değil.  Dalya geçen bölüm Oya Hanıma Şöför Kaan'ın,  Dora'nın babası olduğunu söyledi. Oya Hanım,Dora'yı tokat manyağı yaptı. Şimdi ben bu bölümde de Dalya'nın; Büyükannenin de Dora'nın annesi olduğunu söyleyeceğinden şüpheleniyorum. Bu sefer ne olur dersiniz? Oya Hanım Dora'yı kesin öldürür. Onun için yüklemeyi durdurdum.
- Neeeee???
- Şimdi ben bu Dalya’nın; İstihbarat Ajanı olduğundan, Kuzey Kore’de eğitim gördüğünden ve Güney Koreye sızmış olabileceğinden,  hatta Kuzey’in seçme kadın askerlerinden olduğundan  kesin bir şüphem var.
- Yav. Ceyda bu ne yav. Ben hiç böyle şeyler duymadım. Nerden çıkarıyorsun bunları yav. Bu dizi yav.
- Sayın yönetmenim. Dizi diyip geçmeyin, bunlar halka kötü örnek oluylar. Ben böyle şeyleri hiç sevmem.  Kendime yapılmış gibi kızarım. Bu Dalya entrikacısına kesinlikle güvenmiyorum.  Kardeşim olsa eşşek sudan gelinceye kadar döverim. Affetmem.  Bir aile faciasına sebep olabilir. Güney Koreyi karıştır diye emir almış olabilir.
- Yahu bu bir dizi. Sanal bir şey. Gerçekle alakası yok. Bize ne Dalya'dan ,Malya'dan.
- Bize ne olur mu yav. Şimdi Dalya'nın Büyükanne komplosunu kuracağını düşünüyorum. Yani kuşkum o yönde. Büyükanne Dora'nın annesiyse, Doruk'un da büyükannesi.  Şimdi  hala-yeğen evlenmiş olmuyorlar mı?  Dalya'nın amacı işte bu. Bu komplo ile halkı germek ve büyük bir kargaşa çıkartmak. Bunu halka nasıl izah edeceksiniz? Bunu yayınlarsak, bu kepazeliği nasıl örteceksiniz? Kazan kaldırır vatandaş. Bu ne biçim şey diye. Dizi diye geçiştirirler mi?
- Haydaaaa. Yav. Ceyda. Nereden biliyorsun böyle olacağını. Hiçbiri olmayabilir. Olsa da bizi ilgilendirmez. Burası Türkiye yav.
- Öyle demeyin ben işkillendim bir kere, Dora'nın babasını bulan Dalya, anasını da bulacaktır. Büyükanne de Kaan Kaan deyip duruyor. Kesin annesi de büyükanne çıkacak. Doruk'un Kayınpederi de yani Kaan, hem babası, hem dedesi olacak. Kendimi zincirle bağlarım diziye de yüklenmesine izin vermem.  Bu komployu da önlemiş olurum.
- Pes arkadaş yav. Nerden nereye.  Şöyle yapalım o zaman. Sen bunlardan şüpheleniyorsun madem. Diziden Dalya'yı çıkaralım.
- Olur mu yönetmenim öyle bir şey. Gerçekten Dalya'yı çıkartabilirmiyiz diziden?
- Pek tabii ki. Dalya'nın bu kadar şey yapacağından şüpheleniyorsun da, çıkarılabileceğinden niye şüphelen miyorsun?
- Bilmem ki. Nasıl olacak?
- Sözleri silinecek.
- Nasıl?
- Dalya'yı hapsedeceğiz.
- Hapis mi?
- Söz hapsine alacağız.
- Anlamadım hala.
- Şöyle ki. Dalya. İçinden geçenleri söyleyecek, diyecek ki Dora'nın annesi büyükannedir. Biz de Türkçe altyazıda Dora'nın annesi  Hoşgel Hanımdır diye çeviri yapacağız.
- Ne diyeceğimi şaşırdım.
- Dur daha bitmedi. Dalya DNA testini gösterecek, biz onu Dalya'nın gebelik testi diye çevireceğiz.  Yörük bile şaşıracak. Aralarında çocuk kavgası çıkacak. Birbirlerine girecekler.
- İnanmıyorum.
- Bitmedi. Dora kara kutu konuşmalarında Baba diyor ya. Çevirirken o sözleri Dalya baba dedi diye çevireceğiz. Kaan'ın kızı Dalya olarak bilinecek. Kaan kovulmayacak bizzat Oya Hanım tarafından Hoşgel'e gidilip kocanı bulduk Hoşgel diye müjde bile verdirteceğiz.
- Yav bu sansasyon olur yav. Benim şüphelerim birden bire yok oldu yav.
- Yani seyirci Dalya'nın babasını Kaan olarak, Dora'nın annesini de Hoşgel olarak bilecekler.  Yani Dalya ile Dora kardeş çıkacaklar yav.
- Pek inandırıcı gelmedi bana ama. Biraz şüphelerim de ortadan kalktı, rahatladım sanki.
- Tamam o zaman sen Selvinaz’a söyle altyazıyı böyle değiştirsin. Ahunaz’a da söyle hemen yüklesin. Çok geç kaldık. Hep saat 21.00’de yüklüyorduk. Bak bugün 22.00 oldu yav.
- Tamam efendim. Öyle yapalım ama sanki yüklemeden önce bir baksam da, acaba gerçekten  düzeltilmiş mi?, yerine oturmuş mu?, yanlış anlaşılma olmasın diye yine içimde bir şüphe oluştu.
- Yav Ceyda bak geliyorlar ama bak.  Sağdan soldan, yukarıdan aşağıdan geliyorlar. Asabiyetten tırlatıyorum, Aklımı baştan fırlatıyorum, çok uzattın zannediyorum…. Bak geliyorlar bak….
- Hımmmmm.  Geldiğinden şüpheliyim ya neyse…

13 OCAK 2019                     HASAN K.
 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder