Yüce yaradan akıl vermiş
kafalarda,
Aklımız olmasaydı kınalı
kuzular gibi dolaşırdık çayırlarda,
Kesileceğimiz günü
beklerdik ahırlarda.
Mademki akıl var
kafamızda,
Sorgulamalıyız her şeyi
hafızalarda.
Ben lastik ayakkabımı
araba yaparak sürdüm tozlu yollarda,
Ağzımla motor sesi çıkartırdım,
hiç araba yoktu buralarda,
Ta ki, bir kamyonu
görene kadar köyün ortasında.
Adamın biri
direksiyonunu tutuyor, kocaman bir kasası var arkasında.
Ben lambalı radyolardan
çıkan sesleri de sorguladım,
Radyonun içinde konuşanı
da aradım,
Televizyon çıktığında
gördüğüm insanları da bulamadım,
Sesleri, görüntüleri, nerden geliyor diye sorardım,
Madem aklım vardı,
cevapları bulmalıydım,
Araştırıp,
soruşturmalıydım,
Kitaplara bakmalıydım,
En ufak bilgiden
yararlanmalıydım.
Kitabı, gazeteyi, yazılı
bütün kâğıtları,
Çikletlerdeki, gofretlerdeki,
duvarlardaki yazıları,
Tabelaları, etiketleri,
panoları,
Bir bir ezberledim
yazılanları.
Okudukça hayaller
kurdum,
Büyüdükçe hayallerimi de
büyütüp durdum,
Durduğum yerde duramaz,
hayallere sığamaz oldum,
Mutlaka hayallerime
kavuşmalıydım,
Bana dar gelen bu yerden
kurtuldum,
Daha çok kitap, daha çok
araba, daha çok insan gördüm,
Merakımı, hayalimi, ilmek
ilmek ördüm,
Bir ömür boyu isteklerimin
peşinden yürüdüm,
Aklın, ilmin ve irfanın
izini sürdüm,
Aklımın erdiğince
düşündüm,
Düşüncelerimi
geliştirdim, büyüdüm,
Artık, aklımı
kullanabildiğim ve düşünebildiğim kadar hürdüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder