BİR BAYRAM ZİYARETİ
Bayramda ne yapılır dostlar,
akrabalar ziyaret edilir. Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpülür.
Biz de öyle yaptık. Teyzeme de gittim. Teyzem de 80 yaşında. Köyde iken
evlerimiz yan yana idi. 8 yaşına kadar köyde kaldım.Sonra biz köyden şehre taşındık. Teyzem yine de her fırsatta bizi görmeye şehre gelirdi. Çok saf
temiz bir insan ama tek kusuru vardı. Löm löm konuşurdu. Hiç kendini tutmaz
yüzüne gözüne söylerdi.

Oğlu büyüyüp askerden de dönünce benim yanıma gönderdi. "Bunu da oralarda Müdür yap, Bakan filan yap" dediydi. Bak bak bak sen. Ama ancak Belediye’ye işçi olarak aldırabildik. Öyle bir kişilik Teyzem. Beni her gördüğünde bunları söyler durur. "Vay be Hasan neydin ne oldun be. Eee şimdi ne yapıyon sen. Ankaradakılara selam söyle. Ekmeğe de zam yapmışsınız. Bu elektriği hiç yakmıyoz biz, eniştenlen karanlıkta oturuyoz, yine 50 liradan aşağı kağıt gelmiyo, bir el atsınla şuna. Askerler ölmesin, Vatan bölünmesin" falan da diyor hani. Sonra da "kaç evin var, araban kaç model, yazlığında bir gün de bizi misafir et" de diyor. "Ben Hacıya giderken uçağa filan bindim, alışkınım, uçağınla da gezdir beni" de demez mi? Kiminle karıştırıyorsa beni. “Yediğiniz önünüzde, yemediğiniz arkanızda” diyor, “azcık da bizi düşünün, fazla yemeyin” de diyor. Ben tabii ki ya sabır çekiyorum. Kimsede çıt yok.
- Nabesin ba Hasan, sen Teyzene
uğramaz oldun artıkın.
- Bayrama geldim işte teyze. Biz
İzmit'teyiz biliyosun.
- Haaa öyle mi. Orda bizim
akrabalar var. Büyük dayımın çocukları. Görürsen selam söyle.
- Söylerim teyze. Enişte sen
nasılsın. Allah kabul etsin. Kurbanı da kesmişsin.
- Kestik ba. Kurban keserken de
bizim Hüsen’in de (Hüseyin) elini kestik. O yaralanınca kurbanlar da bana
kaldı. Çok yoruldum bu bayram, fenayım yani.
- Geçmiş olsun. Hayırdır. Nasıl
oldu bu?
- Şimdi Hüsen koyunun bacak kısımlarını sıyırıyo, ben de
arka derisini yüzüyom. Birden bıçak deriden kurtuldu. Hooppp Hüsen'in eline
girdi. Hemen torunlan birlikte Hastaneye gittiler, iyi şimdicik. Hatta bugünde
hanımıyla başka yerde kurban kesmeye gittiler.
Teyzem atladı.
- Senin tuzun kuru. En yüksek
derecattan emeklisin. Paraya para demeyon. Hükümat adamısın, onlar gibi maaş
alıyon. Yiyiyonuz da yiyiyonuz.
- Yav teyze. Ne hükümeti, bizim
maaş asgari ücretten hallice.(biraz daha iyi) Çok şükür. öyle söylenilenlerin
benimle bir ilgisi yok. Biz devlet memuruyuz.
- Bırak. Memurmuş. Ben bilmiyom mu.
Sen zaten oldum olası burnu büyüksün. Ankarala da, İstanbolla da okudun
büyüdün, Kendini beğenmişsin, kimseyle muhatap olmazsın, memleketine bile
gelmeyon. Ben senin bebekliğini biliyom. Günde kaç kere altını değiştirdim ben
senin, az mı sırtımda taşıdım. Şimdi
adam mı oldun.
- Kız Hatça (Hatice) bir kolonya
tutuve bakem dayınlara, bak anan yine ortalığı bulandırdı yav. Seni kıskanıyo Hasan bu. Sen ona uymeycen,
tamam teyzem haklısın deycen. Sizi çok böyük insan görüyo. Gözünde büyütüyo.
Neydi ne oldu deyo. Her zaman söyle bunu.
- Tamam enişte. Teyze! Hadi
Bayramın mübarek olsun ver elini öpeyim. Sonra bizim daha gitçek yerlerimiz
var. Oralara da uğrayalım bi bakalım.
- Tabi tabi böyük insanın böyük
yerlerde adamları vadır. onlara da gitmen gerekir yani. Hadi selametle bakam.
Gene gel. Allaha emanet ol.
- Allahaısmarladık.
NOT : Esinlenmedir. Gerçeklerle
ilgisi yoktur.
15 Ağustos 2019 HASAN
K.

