17 Aralık 2018 Pazartesi

ER.KELEBEKLE SOHBETLER-5, ÖĞRETİCİ METİNLER


ER.KELEBEKLE SOHBETLER-5

- Hocam yorumlarınız biraz kırılganlık kokuyor, karamsar bir havadasınız. Yalnızlık ve terk edilmişlik duyguları ile sarmalanmışsınız. Hayırdır?
- Evet Kelebek. Kırılganlığım doğrudur. Aradığımı bulamayınca böyle oluyorum. Bugünlerde dizimizin izlenmesi ve arkadaşların takibi iyi gitmiyor. Başka dizilere kaçıyorlar. Öyle olunca ben de iyi gitmiyorum. Benim planım bile bana karşı, güya ben dedim ki bizim diziyi başka dizilerin içine atalım, izlenmeyi arttırırız, oradakiler bizi izler bizde HIT oluruz. Baktım ki en çok izlenen diziler bizim dizinin içine atılıyor. Bizim zaten az olan seyircimiz hemen oraya kaçtı. Onların izleyicisi daha da arttı böylece. İhtiyaçları yok ki yav. O kaçanlar da oraya bari bizim diziden bir şeyler atsalardı ya, onu da yapmadılar. Planımın kurbanı oldum. Kendi kazdığım kuyuya düştüm. Yüzümden vuruldum.
- Hocam size ne yav.  İsteyen izler, istemeyen izlemez. Babanın izleme stüdyosu mu ya? Boşverin takmayın kafanızı. Arkadaşlarınız da sıkılmıştır. Temiz hava almaya çıkmışlardır. Dönerler, hem de dönerken sizin planınızı da gerçekleştirirler.
- Sanmıyorum. Dünyanın en sadık canlısı nedir Er.Kelebek, biliyor musun?
- insan mı? Yoksa hayvan mı? Köpek mi? Köpeğin sadık olduğu konuşulur hep.
- Hayır. Divane Kuşudur. Dünyanın en sadık canlısıdır. Eğer dişisi ölürse erkek olan taş yiyerek intihar eder.” Aşkından deli divaneye döndüm” sözü buradan gelir. O derece sadıktır.
- Vaaaavvv Hocam. Hiç duymamıştım. Böyle bir kuş mu varmış? İntihar etmeseymiş iyiymiş.
- Evet intihar etmeseymiş iyiymiş. Kimseye tavsiye edilecek, siz de böyle yapın denilecek bir şey değil. Buradan maksat, sadakat. Benden de sadıklar var diyorum yani. Babamın bakkal dükkanı değil. Biz bu dizileri izlerken birlik olduk, beraberdik, paylaşımlarda bulunduk ve yeni dizilerde de bu paylaşımlarımızı bırakmadık. Bu diziler bizim buluşma yerimiz. Yani diğer dizileri de izliyoruz ama birbirimizi burada buluyoruz. Her daim açık ACİL gibi, 24 Saat Açık. Ama şimdi bir dakikaya indi. O da tık yapmak için gelen arkadaşlar sayesinde.
- İyi ki TIK’ı bulmuşsunuz hocam. O bir dakika da olmayabilirdi. Nice diziler var biri tık yapsın diye bekliyor.
- Aman arkadaşlar yanlış anlarlar şimdi. O TIK işini bu mu bulmuş derler. Yine kendini övüyor falan.  Spontane oldu diyelim. Arıza çıkar şimdi. EGO türbülansına tutulmuş olurum.
- Hocam siz gerçekten kara kara olmuşsunuz. Bir nevi melankoli gibi sanki. Niye böyle düşünüyorsunuz ki?
- Evet doğru Er.Kelebek.  22 Aralık’ta Yengeç burcunda Dolunay gerçekleşecek.  Bu bizi Melankoli haline büründürebilir. Ben Terazi burcuyum, çok erkenden bu hale büründüm.



- Ben de 17 Ağustos 1999 doğumluyum. Deprem çocuğuyum. Ben ne burcuyum Hocam, ben şimdi ne hale bürüneceğim?
- ASLAN burcusun. Senin için bunlar söz konusu değil. Ama hasta olma, kendine dikkat et. Yoksa senin havan iyi. Bugünlerde flört durumun olabilir. Yani bir kız arkadaş mı var ne?
- Hocam kıpkırmızı oldum yav. Yok ama olur inşallah. Okul da bir sürü arkadaş edindim, herkesle iyi güzel anlaşıyoruz diyelim. Peki diğer burçları da söyle bari de millet meraktan kurtulsun. Burç hocası da oldun sonunda.

- Çok uzun sürer; Dergi Mecmuası gibi olur Er.Kelebek. genel bir yorum yapayım. Okuduğum kadarıyla; Bu dolunay vesilesiyle bu hafta, yurdımseverlik, fedakarlık konuları ön plana çıkacak. Kırılganlık ve kendimizi savunmamız gereken olaylara çekilebiliriz. Benim gibi. Melankolik bir ruh haline bürünebiliriz. Benim gibi. Korunmacı ve savunmacı olabilir, özellikle dolunay günü ANNE konuları ön plana çıkabilir.miş diyelim.
- Teşekkürler Hocam. Kendinize iyi bakın. Kafanıza şapkadan başka bir şey takmayın. Bunlar da gelir geçer.
- Dikkat ettimde Er. Kelebek; Sürekli iyilik yaptığınız insanlar, en ufak hatada, ya da iyilik yapmayı bıraktığınız anda, ilk sizi terk ediyor.
- Yahu Hocam Sokratesmisin, Aristomusun, Freud mu? Yoksa Gazali mi? Ömer Hayyam mı? Eflatun musun nesin Hocam ya. Nerden buluyorsun bu sözleri ya. Boşuna Hocam demiyoruz demek ki. O zaman ben de sana Ömer Hayyam’dan bir dörtlük bırakayım. Sen işte bu dörtlüklerin adamısın, bırak artık bu izleyen izlemeyeni, sen şiirlerindeki güzellikleri paylaş, skeçler yaz, sohbetler, hikayeler  yaz. Hatta bir roman yaz. “Yıllar günler gibi geçti gider; nerde o eski dertler, sevinçler? Belaya aldırmaz, aklı olan: Bu da her şey gibi geçer, der.” Sen de öyle de Hocam.
- Boynuz kulağı geçti diyorum ben. Ben de sana alt resimdekileri bırakayım.
- Hımmm.

NOT:  Gerçek olaylarla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.
17 ARALIK 2018                             HASAN K.



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder